Zamanı yönetmek için hedef belirleme

Zamanı yönetmek için hedef belirleme

24.04.2020

Zamanı yönetmek için hedef belirleme

 

   Zamanı doğru yönetmemizi önleyen şey zaman tuzaklarına karşı yeterince etkin olamamaktır. Zaman tuzaklarının ne olduğuna tek tek bakacak olursak öncelikle hayat içerisinde sürekli plansızlık ve hedefsiz çalışmaktır. Kendimizi yönetmeyi, hayatı üretmeyi, zamanı yönetmeyi bilmek planlama açısından aslında en önemli aşama diyebiliriz çünkü dikkatli bir planlama iyi bir zaman yönetimi oluşturur. Planlama yapılmadığı taktirde işler hiçbir zaman zamanında bitmez ve işleri planlamaya da zaman kalmaz, çeşitli sıkıntılar hissetmeye başlarız. Yapılacakların ne zaman yapılması gerektiğini bilemeyiz, uzun vadeli amaçlarımız yoktur. Uzun vadeli planlamaları aslında hayatımızı kolaylaştırmak için yaparız. Gereğinden fazla planlanması da bazen sıkıntı yaratabilir ve planlarımızı uygulayamadığımızda hissedeceğimiz gerginlik işlerimizi yapmaktan bizi alıkoyabilir bu sebeple planlarımızın da kölesi, bağımlısı olmayacak şekilde plan yapmayı başarmak zorundayız.

   Planlama için bir yöntemden bahsetmek istiyorum. Daruma; Japonlar tarafından bilinen aynı zamanda iş disiplini ve özgüveni yüksek Hintli bir prensin isminden gelen içi boş oyuncak bebektir. Daruma siyah bıyıklı kırmızı cübbe giyen bir göz bebeğinin olmadığı söylenen biridir. Hikayesi bütün Japonlar tarafından bilinir bu kolsuz bacaksız kırmızı siyah beyaza boyanmış bu kartonpiyerden yapılan bebeğin tabanına ağırlık konduğundan kaç kere devrilirse devrilsin yine de ayağa kalkar, bizdeki hacı yatmazlar gibi. 

   Aslında bu durum insanların talihsizlikler karşısında, aksilikler karşısında yılmadan yıkılmadan kendini çabuk toparlayabilecekleri anlamına gelir çünkü düşmek demek her zaman sonuna kadar o şekilde kalmak demek değildir. Mutlaka ayağa kalkılır, bütün aksilikler geçicidir. Japonya'da yeni yıla başlarken ya da özel durumlarda daruma bebek alınır bir dilek dilenir ve beyaz olan gözlerden biri siyah renge boyanır. Dileğin her gün tekrarlanması için bebeği kolayca görünen bir yere koyarlar. Eğer dilek gerçekleşirse bebeğin diğer gözü de siyaha boyanır. Böylelikle yaşama daha ümitle sevinçle ve hevesle bakılır. Aslında bizler bir amaç uğruna kendimizi kaybetmenin ve o amaç için uğraşmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlamak zorundayız. 

   Özetle daruma Japonların hedeflerini ulaşmak için kullandıkları bir araçtır ve adını da kişisel disiplin hayata olumlu bakışı ile ünlü Hintli bir prensten alır ve boş olan gözlerinden ilki hedefin belirlenmesi diğeri de hedefe ulaşıldığında boyanır. Boş olan gözün kişiye sürekli olarak hedefini hatırlatmasıdır. Unutmayın ki hedeflediğimiz şeyler hakkında pek bir şey yapmayız, bu yüzden yeni bir hedef belirlemek istiyorsak daruma bebeği kullanabiliriz.