Kilo verme sürecini anlamak için bilinçaltını anlamak ve bilinçaltının diline göre hareket etmek gerekir. Yeme problemlerimiz genellikle geçmişteki duygusal sıkışıklıklar, kısıtlayıcı inançlarla ilgilidir. Tüm bu duygu ve inanç kalıpları ise bilinçaltında gizlidir. Sadece rejimlerle yapılan zayıflama çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının nedeni işin içine ruh katılmamasıdır. İnsanı makine gibi gören sistemlerin başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır. Bilinçaltı süreçlerini anlamadığımız ve inanç kalıplarını yönetmeyi öğrenemediğimiz hiç bir zayıflama programı işe yaramayacaktır. Çünkü genellikle pazartesi en büyük motivasyonla başlanan zayıflama programları en fazla 1 hafta sonra aynı başarısızlık sürecine dönmeye mahkümdur. Kişinin kontrolsüzce yemesine sebep olan bilinçaltı kalıplar, travmalar, sıkıntılar çözülmek zorundadır. Bilinçaltı olmadan iyileşme, değişim olmaz. Fizik beden duygu ve ruh bir bütün olarak değerlendirilmeli ve bütünsel programlar uygulanmalıdır. Bilinçaltında stres ve mutszuluğumuza neden olan anılarımızı bulup zihnimizde bu anıların etkisini dönüştürmek zorundayız. Aksi taktirde ilgi ve sevgi boşluğu hissettiğimiz ilk anda bir koca dilim pastayı kontrolsüzce yememiz kaçınılmazdır. Değişim ve kio vermek zayıflamak bilinç ve bilinçaltının ancak iş birliği ile mümkündür. Rejim süreçleri psikolojik süreçlerle birleştirilirse ki hipnoz bunda çok etkili bir araçtır, kalıcı bir şekilde kilo verme ve zayıflama mümkün olabilir. Zihni temizlemeden bedeni temizleyemezsiniz.